26 Şubat 2015 Perşembe

Şartlar ne olursa olsun Orjinal oL, kendin oL.Remzi Karakuş

Şartlar ne olursa olsun Orjinal oL, kendin oL.
Remzi Karakuş

Asıl sorun; paranın çokluğu değil, İNSAN'lığın azlığıdır.Remzi Karakuş

Asıl sorun; paranın çokluğu değil, İNSAN'lığın azlığıdır.
Remzi Karakuş

Çıkarları uğruna sevdiklerine vefasız olanlar,insanlıktan nasibini almamış AR'sızlardır.Remzi Karakuş

Çıkarları uğruna sevdiklerine vefasız olanlar,
insanlıktan nasibini almamış AR'sızlardır.
Remzi Karakuş

Bugün Arkamızdan Konuşan İnsanların , Dün Arkasında Biz Vardık.Remzi Karakuş

Bugün Arkamızdan Konuşan İnsanların ,
Dün Arkasında Biz Vardık.
Remzi Karakuş

Bugün Arkamızdan Konuşan İnsanların , Dün Arkasında Biz Vardık.Remzi Karakuş

Bugün Arkamızdan Konuşan İnsanların ,
Dün Arkasında Biz Vardık.
Remzi Karakuş

Çıkarcı

Çıkarcı insanlara yakın davranmayın.
Sonra sizi de kendisi gibi görmeye başlar.
Remzi Karakuş

Çıkarcı

Çıkarcı insanlara yakın davranmayın.
Sonra sizi de kendisi gibi görmeye başlar.
Remzi Karakuş

Şartlar ne olursa olsun Orjinal oL, kendin oL.Remzi Karakuş

Şartlar ne olursa olsun
Orjinal oL, kendin oL.
Remzi Karakuş

Asıl felaket

Asıl felaket;
değer verdiğimiz dostlarımızın o değeri hakketmediklerini anladığımızda başlar.
Remzi Karakuş

Asıl felaket

Asıl felaket;
değer verdiğimiz dostlarımızın o değeri hakketmediklerini anladığımızda başlar.
Remzi Karakuş


Asıl felaket

Asıl felaket;
değer verdiğimiz dostlarımızın o değeri hakketmediklerini anladığımızda başlar.
Remzi Karakuş

Sahip çıkmak en büyük sevgi belirtisidir.Remzi Karakuş

Sahip çıkmak en büyük sevgi belirtisidir.
Remzi Karakuş

25 Şubat 2015 Çarşamba

Şükrettiğin kadarı

Şükrettiğin kadarı senindir bu hayatın,
şükretmediğinden nasiplenemezsin.
Remzi Karakuş

Dostların en güzeli

Dostların en güzeli Allah'tır.
Yeter ki kulunu samimi bulsun.
İyi gün,kötü gün ayırt etmeksizin her zaman kulunun yanındadır.
Remzi Karakuş

Dostların en güzeli

Dostların en güzeli Allah'tır.
Yeter ki kulunu samimi bulsun.
İyi gün,kötü gün ayırt etmeksizin her zaman kulunun yanındadır.
Remzi Karakuş

Kibiri tavan yapmış bir insanın, egosunun sponsoru şeytandır.Remzi Karakuş

Kibiri tavan yapmış bir insanın, egosunun sponsoru şeytandır.
Remzi Karakuş

24 Şubat 2015 Salı

Yetmezmi ?

Belki de dürüstlüğümden dolayı çok şey kaybettim ama;
merhametim içimde,insanlığım yüreğimde, vicdanım hala benimle yetmez mi ?
Remzi Karakuş

Belki de dürüstlüğümden dolayı

Belki de dürüstlüğümden dolayı çok şey kaybettim ama;
merhametim içimde,insanlığım yüreğimde,
vicdanım hala benimle yetmez mi ?
Remzi Karakuş

Yaşadıkça insanların çoğunu yanlış tanıdığını

Yaşadıkça insanların çoğunu yanlış tanıdığını yada hiç tanımadığını göreceksin bu hayatta.
Nitekim menfaatleri söz konusu olduğunda ifadeler değişir,ifadeler değiştikçe kelam değişir.
Kelam değiştikçe KARAKTER değişir.
Remzi Karakuş

Yaşadıkça insanların çoğunu

Yaşadıkça insanların çoğunu yanlış tanıdığını yada hiç tanımadığını göreceksin bu hayatta.
Nitekim menfaatleri söz konusu olduğunda ifadeler değişir,ifadeler değiştikçe kelam değişir.
Kelam değiştikçe KARAKTER değişir.
Remzi Karakuş

17 Şubat 2015 Salı

Evin en öksüzü babalardır


Babalar en kutsal varlıklar olan Annelerin gölgesinde kalan gizli kahramanlardır!
Evin en öksüzü babalardır, en yalnız, en kimsesizi, herkese kimse olurken. Evin direği olurken kendisi direksizdir, dayanacağı kimsesi pek yoktur. Çünkü o hep güçlü olmak zorundadır. O zayıf olamaz Çünkü o kahramandır, o güçsüz olamaz Çünkü o kahramandır, o ağlayamaz Çünkü o kahramandır, hep kahraman olmak, öyle kalmak zorundadır. Yoksa silebilir herkes onu. Küçümser, erkekten bile saymaz.
Batan gemiyi en son terk eden baba iken, uçan bir balonda, fazla ağırlıkların atılması aksi halde balonun düşme ihtimalinin olduğu anlarda, aileden ilk atılacak kişi babadır.
Hayatını ailesine adasa da, ne eşine ne de çocuklarına yaranabilir tam anlamıyla. Kimsesi kalmaz zaten memleketi belli olduğunda. Hani sormuşlar ya adama nerelisin diye. O da demiş henüz evlenmedim diye. Ne ilk ailesine,ne de yeni ailesine yaranamaz, arada kalır.
Aile içi yetmez gibi, hep annelik yüceltilir onun yanına ayıp olmasın diye babalık da eklenir. Anneler gününün bütün ihtişamına, şatafatına, her yerde vurgulanması ve insanları harekete geçirmesine rağmen, babalar günü unutulur, ya da babalar gününde hatırlanır ve öylesine geçiştirilir.
Evin dış kapı mandalı gibidir çoğu zaman. Evin en yalnızıdır.Bu yüzden en son babalar duymaz mı? Ya saklanır, ya yalan söylenir ya da paylaşma gereği duyulmaz. Bunda elbet hoşgörüsü az babanın da suçu ve katkısı vardır ama yine de ne yapsa yaranamaz, yakınlaşamaz. Belki çocuklarıyla yakınlaşmak ister ama malum ataerkil kurallar, toplum baskısı, utanç duygusu buna engel olur, ne sevdiğini gösterebilir ne de sevilmek istediğini...
Babanın aile de en sevdiği birey kadındır, eşidir. Eşinin ise en sevdiği çocuklarıdır, kendisi değil. En büyük aşk evliliklerinde bile, sevgilisi doğum yaptığında bir anda artık sevgilisi değil, anne olur, kendine biçtiği en büyük rolü olur sevgilisi. 
Baba en çok anneyi sever, anne en çok yavrusunu sever, yavrusu ise en çok eşini sever, eşi ise en çok yavrusunu sever. Bu böyle devam eder durur, hayatın kanunu gereği.
Bir yeri acıyan çocuğun hiç babam dediğini duydunuz mu? Babası yanındayken bile anam demez mi? 
İyi bir işi olması gerekir, zengin olması gerekir. Çocuklar bile birbirlerini heyecanlandırmak için, iki kişinin omuzlarında daha fazla ileri gitmek için, bakalım kimin babası daha zengindir, derler.
Anne ya da çocuklar işsiz olabilir, kimse bunu çok görmez onlara. Ama baba işsiz olamaz. Düşünün erkek çalışır kadın ev hanımı ise sorun yok ama tersi durumda erkekten bile sayılmaz. Evin geçimini karşılamak zorundadır, hem de şartlar ne olursa olsun. Dışarıda onca karşılaştığı kötülük ve güçlüklerle uğraşırken, eve gelip sığınmak, salmak isterken kendini, evde eşinin kaprislerini çekmek, çocukların sorunlarıyla uğraşmak zorunda kalır. 
Belki ağlamak ister onların yanında, onlarla... Yapamaz!
Evin şerefini, evin namusunu korumak zorundadır. Kızının ilk aşkı kendisi olsa da, büyüyünce kızı artık aldatır babasını ve başka gençlere kayar gönlü. Babasına bin bir naz yapan o kız ise sevgilisinin, eşinin her dediğini yapar. Evde yıllarca babası ile çatışan, özgürlüklerini elde etmeye çalışan, oğlu ise eşinin yanında muma döner. En acısı ise yıllarca gözünden bile koruduğu o güzeller güzeli kızını, gözbebeğini gelir adamın biri alır elinden, gözünden sakladığını başka gözlere verir. Değil birinin ona dokunması yan gözle bile bakmasına dayanamayan baba, teslim eder bir başkasına elleriyle. Üstelik bir de düğün dernek yapmak zorundadır, oynamak zorunda kalır sanki eğlenirmiş gibi.
Yıllarca dışarıda deli gibi çalışırken, bebekken hiç büyümeyeceğini düşündüğü yavrularının değiştiğini bile fark edemez, birey olduklarını. Ona bağımlı iken onlar, bir anda bağımsızlıklarını ilan etmeye başlarlar, küçük bir hayal kırıklığıyla karşılar, yapacak bir şey yoktur.
Bizim gibi toplumlarda, erkek evladından çok kızına değer veren, her şeye rağmen onun için her şeyini feda eden babaların önünde sevgiyle eğiliyorum.
Sizler büyük insanlarsınız
Bunca zorluğuna rağmen Baba olabilmiş tüm özel insanlara ithaftır.
Remzi Karakuş

Evin en öksüzü babalardır

EVİN EN ÖKSÜZÜ BABA'LARDIR !
Babalar en kutsal varlıklar olan Annelerin gölgesinde kalan gizli kahramanlardır!
Evin en öksüzü babalardır, en yalnız, en kimsesizi, herkese kimse olurken. Evin direği olurken kendisi direksizdir, dayanacağı kimsesi pek yoktur. Çünkü o hep güçlü olmak zorundadır. O zayıf olamaz Çünkü o kahramandır, o güçsüz olamaz Çünkü o kahramandır, o ağlayamaz Çünkü o kahramandır, hep kahraman olmak, öyle kalmak zorundadır. Yoksa silebilir herkes onu. Küçümser, erkekten bile saymaz.
Batan gemiyi en son terk eden baba iken, uçan bir balonda, fazla ağırlıkların atılması aksi halde balonun düşme ihtimalinin olduğu anlarda, aileden ilk atılacak kişi babadır.
Hayatını ailesine adasa da, ne eşine ne de çocuklarına yaranabilir tam anlamıyla. Kimsesi kalmaz zaten memleketi belli olduğunda. Hani sormuşlar ya adama nerelisin diye. O da demiş henüz evlenmedim diye. Ne ilk ailesine,ne de yeni ailesine yaranamaz, arada kalır.
Aile içi yetmez gibi, hep annelik yüceltilir onun yanına ayıp olmasın diye babalık da eklenir. Anneler gününün bütün ihtişamına, şatafatına, her yerde vurgulanması ve insanları harekete geçirmesine rağmen, babalar günü unutulur, ya da babalar gününde hatırlanır ve öylesine geçiştirilir.
Evin dış kapı mandalı gibidir çoğu zaman. Evin en yalnızıdır.Bu yüzden en son babalar duymaz mı? Ya saklanır, ya yalan söylenir ya da paylaşma gereği duyulmaz. Bunda elbet hoşgörüsü az babanın da suçu ve katkısı vardır ama yine de ne yapsa yaranamaz, yakınlaşamaz. Belki çocuklarıyla yakınlaşmak ister ama malum ataerkil kurallar, toplum baskısı, utanç duygusu buna engel olur, ne sevdiğini gösterebilir ne de sevilmek istediğini...
Babanın aile de en sevdiği birey kadındır, eşidir. Eşinin ise en sevdiği çocuklarıdır, kendisi değil. En büyük aşk evliliklerinde bile, sevgilisi doğum yaptığında bir anda artık sevgilisi değil, anne olur, kendine biçtiği en büyük rolü olur sevgilisi. 
Baba en çok anneyi sever, anne en çok yavrusunu sever, yavrusu ise en çok eşini sever, eşi ise en çok yavrusunu sever. Bu böyle devam eder durur, hayatın kanunu gereği.
Bir yeri acıyan çocuğun hiç babam dediğini duydunuz mu? Babası yanındayken bile anam demez mi? 
İyi bir işi olması gerekir, zengin olması gerekir. Çocuklar bile birbirlerini heyecanlandırmak için, iki kişinin omuzlarında daha fazla ileri gitmek için, bakalım kimin babası daha zengindir, derler.
Anne ya da çocuklar işsiz olabilir, kimse bunu çok görmez onlara. Ama baba işsiz olamaz. Düşünün erkek çalışır kadın ev hanımı ise sorun yok ama tersi durumda erkekten bile sayılmaz. Evin geçimini karşılamak zorundadır, hem de şartlar ne olursa olsun. Dışarıda onca karşılaştığı kötülük ve güçlüklerle uğraşırken, eve gelip sığınmak, salmak isterken kendini, evde eşinin kaprislerini çekmek, çocukların sorunlarıyla uğraşmak zorunda kalır. 
Belki ağlamak ister onların yanında, onlarla... Yapamaz!
Evin şerefini, evin namusunu korumak zorundadır. Kızının ilk aşkı kendisi olsa da, büyüyünce kızı artık aldatır babasını ve başka gençlere kayar gönlü. Babasına bin bir naz yapan o kız ise sevgilisinin, eşinin her dediğini yapar. Evde yıllarca babası ile çatışan, özgürlüklerini elde etmeye çalışan, oğlu ise eşinin yanında muma döner. En acısı ise yıllarca gözünden bile koruduğu o güzeller güzeli kızını, gözbebeğini gelir adamın biri alır elinden, gözünden sakladığını başka gözlere verir. Değil birinin ona dokunması yan gözle bile bakmasına dayanamayan baba, teslim eder bir başkasına elleriyle. Üstelik bir de düğün dernek yapmak zorundadır, oynamak zorunda kalır sanki eğlenirmiş gibi.
Yıllarca dışarıda deli gibi çalışırken, bebekken hiç büyümeyeceğini düşündüğü yavrularının değiştiğini bile fark edemez, birey olduklarını. Ona bağımlı iken onlar, bir anda bağımsızlıklarını ilan etmeye başlarlar, küçük bir hayal kırıklığıyla karşılar, yapacak bir şey yoktur.
Bizim gibi toplumlarda, erkek evladından çok kızına değer veren, her şeye rağmen onun için her şeyini feda eden babaların önünde sevgiyle eğiliyorum.
Sizler büyük insanlarsınız
Bunca zorluğuna rağmen Baba olabilmiş tüm özel insanlara ithaftır.
Remzi Karakuş

16 Şubat 2015 Pazartesi

DUA ; bazen de görünmeyen bir eldir.Remzi Karakuş

DUA ; bazen de görünmeyen bir eldir
Remzi Karakuş

DUA ; bazen de görünmeyen bir eldir.Remzi Karakuş

DUA ; bazen de  görünmeyen bir eldir
Remzi Karakuş

Dost ile dost gibi görüneni bir tutma.

Dost ile dost gibi görüneni bir tutma.
Biri merhametinden,diğeri ise menfaatinden dolayı yanındadır.
Remzi Karakuş

Dost ile dost gibi görüneni bir tutma

Dost ile dost gibi görüneni bir tutma.
Biri merhametinden,diğeri ise menfaatinden dolayı yanındadır.
Remzi Karakuş

Dost ile dost gibi görüneni bir tutma

Dost ile dost gibi görüneni bir tutma.
Biri merhametinden,diğeri ise menfaatinden dolayı yanındadır.
Remzi Karakuş

Kibiri tavan yapmış bir insanın, egosunun sponsoru şeytandır.Remzi Karakuş

Kibiri tavan yapmış bir insanın, egosunun sponsoru şeytandır.
Remzi Karakuş

13 Şubat 2015 Cuma

İnsan dünyada bedeni kadar değil, yüreği kadar yer kaplar.Remzi Karakuş 

İnsan dünyada bedeni kadar değil, yüreği kadar yer kaplar.
Remzi Karakuş 


İnsan dünyada bedeni kadar değil, yüreği kadar yer kaplar.Remzi Karakuş 

İnsan dünyada bedeni kadar değil, yüreği kadar yer kaplar.
Remzi Karakuş 


Neyin var,neyin yok dediler. Rabbim var,sorun yok dedim.Remzi Karakuş

Neyin var,neyin yok dediler.
Rabbim var,sorun yok dedim.
Remzi Karakuş

Neyin var,neyin yok dediler. Rabbim var,sorun yok dedim.Remzi Karakuş

Neyin var,neyin yok dediler.
Rabbim var,sorun yok dedim.
Remzi Karakuş

İstemediğine,sevmediğine,hoşlanmadığına sabretmedikçe gerçek sahibine ulaşamazsın.Remzi Karakuş

İstemediğine,sevmediğine,hoşlanmadığına
sabretmedikçe gerçek sahibine ulaşamazsın.
Remzi Karakuş

İstemediğine,sevmediğine,hoşlanmadığına sabretmedikçe gerçek sahibine ulaşamazsın.Remzi Karakuş

İstemediğine,sevmediğine,hoşlanmadığına
sabretmedikçe gerçek sahibine ulaşamazsın.
Remzi Karakuş

Seni sevenlerle,kullananları iyi ayırt et.Aradaki çizgi çok incedir.Remzi Karakuş

Seni sevenlerle,kullananları iyi ayırt et.
Aradaki çizgi çok incedir.
Remzi Karakuş

Egosunu beslemekten, karakteri aç kalmış "İNSANLAR" var.Remzi Karakuş

Egosunu beslemekten, karakteri aç kalmış "İNSANLAR" var.
Remzi Karakuş

Egosunu beslemekten, karakteri aç kalmış "İNSANLAR" var.Remzi Karakuş

Egosunu beslemekten, karakteri aç kalmış "İNSANLAR" var.
Remzi Karakuş

Egosunu beslemekten, karakteri aç kalmış "İNSANLAR" var.Remzi Karakuş

Egosunu beslemekten, karakteri aç kalmış "İNSANLAR" var.
Remzi Karakuş